Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edilen ve birçok üst düzey bürokrata 30 bin TL seyyanen zam öngören önerge, Ankara’da memnuniyetle karşılandı.
Devletin kritik kadroları için hazırlanan bu düzenleme, TBMM Genel Kurulu'na doğru ilerliyor.
Peki Türkiye’nin sokaklarında, çarşılarında, pazarlarında durum nasıl?
Özellikle bizim memleketimizde…
Zonguldak’ta, Kdz. Ereğli’de, Alaplı’da…
Madencisiyle, işçisiyle, esnafıyla on yıllar boyunca ülkeye nefes olmuş bu şehirlerde tablo çok daha farklı.
Çünkü bu memleketin emeklisi bugün 16 bin TL ile yaşamaya çalışıyor.
Ve açık konuşalım:
16 bin TL artık bir maaş değil,
bir hayatta kalma mücadelesi.
Zonguldak’ta bir emekli amca market reyonunda etikete bakıyor:
“Evladım, bu ay yine eksilte eksilte alacağız…”
Kdz Ereğli’de bir nine kasap vitrininin önünden geçerken gözlerini kaçırıyor:
“Et evden çıktı yavrum, biz artık kokusunu biliyoruz sadece.”
Alaplı pazarında torbasına sadece patates-soğan koyan bir baba çocuğuna eğiliyor: “Ay başı gelsin oğlum… Belki o zaman biraz daha alırız.”
İşte gerçek Türkiye tablosu burada.
Bu insanlar bu ülkenin yükünü yıllarca sırtlamadı mı?
Maden ocaklarında, tersanelerde, atölyelerde, fabrikalarda ömür tüketmedi mi?
Bugün 16 bin TL’yle geçinmeye çalışan emeklinin teri kurumadan,
30 bin TL zam haberleri Ankara’dan dalga dalga yayılıyor.
Adalet terazisi burada sallanıyor.
Ve adalet sallanınca toplumun vicdanı da sarsılıyor.
Elbette devlet yönetmek ciddiyet ister.
Elbette kritik görevlerdeki insanların refahı önemlidir.
Kimsenin hakkına göz dikilmez, kimseye “Bu zammı hak etmiyorsun” denmez.
Ama unutulmasın:
Bu ülkenin en büyük emeği,
makam odalarında değil,
yerin metrelerce altında alın teri dökenlerde, fabrikada sıcağın ortasında çalışanlarda, emekli olup da bugün 16 bin TL'yi bölerek hayata tutunmaya çalışanlarda birikmiştir.
Bugün 30 bin TL zam konuşulurken,
emekli hâlâ “Acaba Ocak’ta bize ne verilecek?” diye bekliyorsa, orada ekonomi değil, vicdan krizi vardır.
Ey karar vericiler…
Ankara’nın parlak koridorlarından çıkıp bir gün Ereğli’nin pazarına inin.
Alaplı’nın çay ocağında oturun.
Zonguldak’ta bir emekli kahvesine misafir olun.
Bir masanın etrafında oturan o insanların yüzüne baktığınızda,
bu ülkenin gerçek fotoğrafını göreceksiniz.
Çünkü o fotoğrafın adı: hayat mücadelesi
Geliri: 16 bin TL
Beklentisi: insanca yaşam
Duası: adalet
Korkusu: yarın
Ve unutmayın:
Bir ülkenin gücü, 30 bin TL zam alan makamlarla ölçülmez.
Bir ülkenin gerçek gücü,
16 bin TL’lik emekli maaşıyla ayakta kalmaya çalışan insanların yüzündeki umutla ölçülür.
O umut bugün zayıf…
Ama hâlâ bekliyor.
Bir adalet nefesi bekliyor.